Alkali Beslenmenin Önemi
Alkali Beslenmenin Önemi Son zamanlarda diyetisyenler aracılığıyla sık sık karşılaştığımız besin gruplarından bir tanesi de alkali besinler olmakta.
Diyet uygulaması bulunan alkali sebzeleri tüketerek bünyesi yatkın olan bireyler Alkali diyeti sayesinde kilo vererek formlarını koruyor. Besin grubumuz diğer besin maddelerine göre daha hafif olan ve daha kolay şekilde sindirilebilen besin maddeleridir. Örneği: nane, karpuz, greyfurt, mango,maydanoz, brokoli, ıspanak, zencefil ve daha bir çok bu tarz besinleri yemeklerde kullanarak veya salt tüketerek formumuzu koruyabiliriz.
Vücudumuzda bulunan kan pH’ ının asit içeren besinler ve içecekler tükettiğimizde dengesi bozulmaktadır. Vücudumuzun daha sağlıklı ve formumuzu koruyan bir yapıya dönmesi adına alkali bakımından mineraller içeren besinler tüketilmesi gerekmektedir. Alkali besin grubundan olan maddeler sayesinde kalsiyum, potasyum ve magnezyum kana geçerek vücudumuzdaki pH değerini dengeler.
Kan değeri bakımından bir insanın vücudunda bulunan kan değerinin ortalama 7.3 ile 7.4 arasında olması gerekir. Zengin mineralli besin tüketiminde bulunduğumuzda vücudumuz gereken enerji dahil tüm gereksinimlerini kolaylıkla karşılayabilir. Lakin beslenmemiz düzensiz olduğunda ve kan değerleri düştüğünde vücudumuz gerekli olan mineralleri dişler, kemikler ve diğer organlarımız aracılığıyla karşılamaya çalışacaktır.
Bu durumda bizler dengeli beslenmediğimiz zaman diliminde metabolizmamızın düzensiz çalışması sonucunda yorgun, bitkin olur ve bakterilerin çoğalarak enfeksiyon riskini ortaya çıkarmasına sebep oluruz.
Alkali Beslenmenin ÖnemiAlkali beslenmenin önemi oldukça fazladır. Böbreklerimiz özellikle asidik ürünler tükettiğimizde çok fazla çalışmaktadır. Buda bizlere enerji tüketiminin fazlalaşması açısından olumsuz etki yaratır. Enerjimizi çok fazla kullanmamız üzerine vücudumuzun dengesi bozulur ve sürekli uyuklama ve yorgunluk durumu oluşur.
Lakin asidik yiyecek ve içeceklerden uzak durarak alkali besinler tüketirsek o vakit hem böbreklerimiz daha hızlı çalışmak durumda kalmaz hem de vücudumuz enerjiyi daha verimli bir şekilde kullanarak hastalık üretmez. Bilimsel olarak yapılan değerlendirmelerde besin tüketimi olarak günlük %60- %80 oranında alkali besin maddesi %20-%40 ise asidik maddeler tüketilmesi gerekmektedir.
Bir çoğumuz son dönemde hem pratik hem de sürekli olarak soframızda yer verdiğimiz besin maddelerinin markaları tarafından üretilmesi sonucunda hazır gıdalara ve fast food ürünlerine daha fazla ilgi göstermekteyiz. Buda sindirim sistemimizi etkileyerek zaman içerisinde kilo alımının hızlanmasına sebep oluyor.
Bizler kuru ve asidik gıdalar tükettiğimizde metabolizmamız yavaş çalışmakta. Bu durumda vücut yapımız kilo alımına daha eğimli olur. Bunun için sürekli olarak alışkanlık haline getirmeli ve Alkali sebze ve meyveleri tüketmeli kilo alımını kontrollü bir şekilde sağlamalıyız.
Alkali Sebzeler
Brokoli, Patlıcan, Taze Fasulye, Yeşil Bezelye, Marul, Domates, Salatalık, Ispanak, Lahana, Sarımsak, Fermente, Hindiba, Biber grubu, Turp, Balkabağı, Su teresi, Kereviz, Pazı.
Alkali Meyveler
Şeftali, Kayısı, Üzüm, Greyfurt, Çilek, Ahududu, Muz, Karpuz, Böğürtlen, Kiraz, Kavun, Hindistan Cevizi, Vişne, İncir.
Alkali Proteinler
Tofu, Süt Protein Tozu, Kestane, Badem.
Alkali Baharatlar
Köri, Hardal Bitkisi, Deniz Tuzu, Acı Biber